nasıl bakıyorsun, o kırık vazo
figüran parıltılar saçan bir öngörmüşlük
diplere in. yerin yerinden oynadığı
uzağa kaçmış kuğunun boynu
bir gürültüde ezilmişlik vardı
yakıp kavuran bu güneş de değil
örülmüş kafes
yedi kupa şarap, karanlığın elleri
ve baka baka döküyorsun o kurtları sökülen
eski deriler ve armağanlar
al götür
yanından ayrılmayan bu rüzgar ile
merhaba, ağzımda tuttuğum söz
son duvarın külü
az bulunur, az söylenir.

Lovely, poignant poem.
BeğenLiked by 1 kişi
thank you.
BeğenLiked by 1 kişi
You’re welcome. 💖
BeğenLiked by 2 people
…sökülerini imarlıyorum yeni örülerin, töz bizde ilerleyen bir başka şerittir; arı mumundan dökülmüş ışık desteleri, kiremitleri ve tuğlaları bir araya getirecek olan geri geliştir imlamız bizim; çağ görüsü kitap sayfalarından taşan av, sızısı yara yerinde bir dünya kuran geliş…
BeğenLiked by 1 kişi
Öz olanı ne güzel yorulmadınız. Teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi